HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --İhale İlanlarıVideo HaberGazetemiz Gelişmiş Arama

Takvim

Sayaç

Eğitim-Sen Elbistan Temsilcisi Abidin Kul atanamayan öğretmenler hakkında yazılı bir açıklama yaparak "Eğitim-Sen olarak, ataması yapılmayan öğretmenlerin yanında olduğumuzu, onların sorununun bizim sorunumuz olduğunu tekrar ifade ediyoruz. Çözümün, rakam pazarlıklarıyla değil, ortaklaşa ve güçlü bir mücadeleyle bulunabileceğine inanıyoruz" dedi.

Yorum Sayısı

: 0

Tarih

: 31 Ocak 2013 01:12

Eğitim Sen Elbistan Temsilcisi Abidin Kul açıklamalrına şöyle devam etti: “Başbakan Erdoğan`ın Gaziantep‘te katıldığı bir şirkete ait fabrika açılışında, "Şubatta atama olmazsa size oy vermeyeceğiz" diyen bir öğretmene, "Al oyunu kendine sakla" dediğini televizyon ekranlarından birlikte izledik. Bu ifadelerin üzerine hızını alamayan Başbakan Erdoğan, "Ulusalcıların uzantısı olmaya aday olanlar bizden bir şey beklemesin, bulamayacaklar" şeklindeki ifadesiyle bizlere bir şeyi tekrar ifade etti. Şöyle ki, AKP`nin artık Devlet olduğu ustalık döneminde, sorunlarımızın çözümünün biricik yolu AKP`ye sadakatle bağlı olup olmadığımız ve ona itaat edip etmediğimizdir. Bu durumun siyasal sonuçları ise artık parti-devlet rejiminde yönetiliyor olduğumuzdur. 

Peki, içlerinde çok sayıda AKP`ye destek verenlerin de olduğu düşünülürse, ataması yapılmayan öğretmenlerimizin sorunları neden görmezden geliniyor?

AKP, 300 binin üzerinde ataması yapılmayan, işsiz öğretmen varken yeni eğitim fakülteleri açmış ve bu sayıyı artırmak için elinden geleni yapmıştır. Hem de atama beklemenin stresine dayanamayıp intihara sürüklenmiş onlarca öğretmenin acısını görmezden gelerek bunu yapmıştır. Amaçlanan, öğretmenlik mesleğini sıradan bir iş haline getirmek, öğretmenlere ücretli öğretmenlik, dershane öğretmenliği gibi düşük gelirle, daha fazla sömürülebilecekleri alanlar açmak. Böylelikle kadrolu öğretmenlerin zayıflatılmış haklarını iyice ortadan kaldırmayı mümkün hale getirebilmeyi amaçlıyorlar.

Bunun açık anlamı, tüm öğretmenlerin (ücretli, dershane, işsiz, kadrolu vb.) birlikte ortak mücadele etmek zorunda olduklarıdır. Kimileri, ataması yapılmayan öğretmenlerin haklarını savunuyor gözükürken "atanamayanlar" demeye devam ederken, kimileri kapalı kapılar ardında hükümetle 10 bin, 15 bin atama pazarlığı yaparken, kendimizi kurtarıp yanı başımızdaki arkadaşımızı unutmayı bizlere telkin ederken, sorunlarımız her gün daha fazla artıyor, "AKP`ye elimiz mahkum" imajı daha fazla yerleştiriliyor. Bu süreçte ne yazık ki her geçen gün intihar rakamları artıyor!

"Kan Var Bütün Kelimelerin Altında"!

Başbakana "Atama Yoksa Oy Da Yok" diyen öğretmenimiz, çözümün bizlerin elinde olduğuna işaret ediyor. Birilerinin her "atanamayanlar" sözü, hayatını kaybeden öğretmenleri hatırlatıyor bizlere. Başbakan ne diyor, "Ulusalcıların uzantısı olmaya aday olanlar bizden bir şey beklemesin, bulamayacaklar" diyor. Unutulmamalıdır ki, bu ülkenin Başbakanı, ataması yapılmayan öğretmenlerin sorunlarını çözmek zorundadır, bunun için o koltukta oturmaktadır. 

O makama gelmeden önce ne diyordu?  

İzmit mitingi (18 Mayıs 2002): "Şu sisteme bakın hele ülkede 72.000 öğretmen açığı var. Sen sınavla öğretmen seçiyorsun, hangi akla hizmet ediyorsunuz! Bırak da öğretmenlerimiz okul seçsin göreve başlasın, önüne neden engel koyuyorsunuz! İnşallah biz hükümetimizi kurduğumuzda bütün öğretmenleri göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz."

Gaziantep mitingi (18 Ekim 2002): "Yahu bir sürü bölüm öğretmenimiz boşta geziyor. Resim öğretmeni matematiğe, Müzik öğretmeni Beden Eğitimi dersine giriyor niye öğretmen ihtiyacı var. Ama bakın ki işe bunlar bir de sınavla öğretmen alıyor. O zaman niye okutuyorsun bu öğrencileri yazık değil mi?! Öğretmen almıyorum de. Bu evlatlarım okumasın boşuna. Ama biz iktidar olunca inşallah boşta öğretmen adayı olmayacak."

Samsun mitingi (2002): "Buradan sözüm tüm genç öğretmen adaylarına; siz merak etmeyin biz geldiğimizde üniversiteyi bitirdiğinizde ‘Ne yapacağım, sınavı ya kazanamazsam.` korkun olmayacak çünkü sınav olmayacak."

İstanbul mitingi (2002): "Birçok gencimiz özellikle öğretmen adaylarımız işsiz kaldı. Ülkede eğitim çökmüş, köy okulları kapanmış, merkezdeki okullar bile öğretmen diye can çekişiyorken sen sınavla öğretmen seçmeye kalkıyorsun. Bıraksana genç öğretmenlerimiz gitsin çalışsın. O kadar sene beklet sonra al, o adamda artık heves kalır mı, öğretmenlik yapabilir mi? Ama inşallah biz iktidar olunca öğretmenler okulun bittiği gün hazırlıklarını yapacak, ertesi gün görev aşkıyla okuluna gidecek hiç merak etmeyin."

Eğitim Sen olarak, ataması yapılmayan öğretmenlerin yanında olduğumuzu, onların sorununun bizim sorunumuz olduğunu tekrar ifade ediyoruz. Çözümün, rakam pazarlıklarıyla değil, ortaklaşa ve güçlü bir mücadeleyle bulunabileceğine inanıyoruz. Sokaklara kazıdığımız şu sözlerin dışında, vaat ettiğimiz hiçbir şey olmadığının bilinmesini istiyoruz!

Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Elbistan'da Hava