HABER ARA

-- Tüm Kategoriler --İhale İlanlarıVideo HaberGazetemiz Gelişmiş Arama

Takvim

Sayaç

AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, İmralı görüşmeleri sürecini değerlendirdi. Siyasi iradenin, hükümetin ve devletin birbirinden farklı olduğunu belirten Ünal; "Şimdi siyasi bir partinin ortaya koyduğu siyasi iradeyle, siyasi iktidarla, devletle bu kavramları birbirine karıştırmamak gerekiyor. Bunun altını çizerek söylüyorum, şu anda çözüm, devlet tarafından sürdürülüyor" dedi.

Yorum Sayısı

: 0

Tarih

: 16 Ocak 2013 12:06

Kanal 24’ün canlı yayın konuğu olan AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş milletvekili Mahir Ünal, Fransa’da 3 kadının öldürülmesi ve İmralı görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.

“Kardeşliğin Hukukunu Yeniden İnşa Etmeye Çalışıyoruz”

Hiçbir ülkenin şiddeti çözüm olarak kabul edemeyeceğini belirten Ünal; “AK Parti, iktidarının 10. yılında ‘ben terör sorununu çözeceğim’ diye ortaya çıkmadı. Biz, 2002 yılında demokratikleşme ve kalkınma programında bu sorunu çok net bir şekilde tanımladık ve 10 yıldan beri de adım adım bu sorunun çözümü için çaba sarf ediyoruz. Biz, kardeşliğin hukukunu yeniden inşa etmeye çalışıyoruz. Bu ülkede insanların temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması için mücadele veriyoruz. Vesayet kurumlarıyla yıllarca mücadele etmemizin sebebi bu. Demokratikleşme konusunda verdiğimiz mücadelenin nedeni bu. Ama biz dönüp diyoruz ki ‘eğer bu ülkenin dağlarında silahlı unsurlar geziyorsa tabiî ki bunlara karşı da devlet üzerine düşeni yapacaktır.’ Dolayısıyla bir şeyle bir şeyi karıştırmayalım. Tabiî ki biz demokratikleşme, temel hak ve özgürlükler yönünde üzerimize düşeni yapacağız. Ama birileri de silahı çözüm olarak görüyorsa tabiî ki devlet silahı çözüm olarak görenlere karşı da gerekli önlemleri alacaktır. Silahı çözüm olarak görenlere ‘silahları bırakın, gelin bu ülkede çözümü beraberce konuşalım’ diyoruz. Bugün Sayın Başbakanımız da çok açık bir şekilde ifade etti, kendisini PKK’nın bir şekilde siyasi uzantısı olarak gören Barış ve Demokrasi Partisi’nin bu süreçte aktör olmasını, siyaseten güçlenmesini, oy aldığı 2 milyon 600 bin kişinin çözüm iradesini meclise yansıtmasını ve dolayısıyla çözümde siyasetin ve siyasetçinin aktör olması gereğinin altını vurguluyoruz. Dolayısıyla burada bizim  hiçbir şekilde bu ülkenin değerlerine, bu ülkenin güvenliğine, bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine halel getirmemiz söz konusu değil. Biz; kardeşliğimizi, birliğimizi, bütünlüğümüzü tehdit eden terör belasından bu ülkeyi kurtarmak için çaba sarf ediyoruz. Burada bizim stratejik ilkemiz terörün sona ermesidir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörü sona erdirmek için bütün enstrümanları ve mekanizmaları kullandığı bir süreci yönetiyor. Yani süreç terör sorunun çözüm süreci sadece İmralı görüşmelerinden ibaret değil. İmralı görüşmeleri de bu çözüm sürecinin enstrümanlarından bir tanesi olarak devam ediyor. Oysa bizim özellikle 2009’dan beri aktif olarak devam ettirdiğimiz bir milli birlik ve kardeşlik projemiz var. Biz, bu milli birliği sağlamak ve bu ülkedeki kardeşlik hukukunu yeniden tahkim etmek, inşa etmek için çaba sarf ediyoruz” dedi.

“Herkes, Silahların Susmasında Mutabık”

Mahir Ünal, süreçle ilgili  ‘iyi bir noktada mıyız?’ sorusu üzerine ise; “Her anlamda iyi bir noktadayız. Çünkü ortak bir zemindeyiz. Medyanın, siyasetin, tarafların üzerinde mutabık olduğu bir şey var. Çözüm, hemen. Silahların hemen susması, silahsızlandırmanın hemen olması ve silahlı unsurların Türkiye dışına çıkarılması ve terör örgütünün terörü bir araç olarak görmekten vazgeçmesi ve dolayısıyla silahların susması. Yani bu konuda herkesimde temel bir mutabakat var. Önemli olan bu mutabakatı biz çözüm sürecine aktarabilmek. Bugün yine Sayın Başbakanımız altını çizdi. Burada devletle hükümeti birbirinden ayırt etmek gerekiyor. Siyasi parti nedir, hükümet nedir, devlet nedir? Devlet dediğimiz soyut aygıt mekanizmalarını kullanarak milletin sorunlarını çözer. Hükümet ise yürütme kanalı ile bu sürece aracılık eder. Siyasi partiler ise iktidardır ya da muhalefettir. Şimdi siyasi bir partinin ortaya koyduğu siyasi iradeyle, siyasi iktidarla, devletle bu kavramları birbirine karıştırmamak gerekiyor. Bunun altını çizerek söylüyorum, şu anda çözüm, devlet tarafından sürdürülüyor. Bütün ülkelerde terörle mücadele ve terör örgütlerinin silahsızlandırılması süreci terörün sona erdirilmesi süreci istihbarat örgütleri tarafından bu görüşmeler sürdürülür ve sona erdirilir” dedi.

“Güçlü Bir Türkiye’nin Var Olmasını İstemeyen Bütün Güçler Bu Sabotajlara Aracılık da Edebilirler”

Paris’de öldürülen 3 PKK’lının barış sürecine yönelik bir sabotaj olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Ünal; “Bunu sadece biz söylemiyoruz, bunu BDP’li arkadaşlar da zaman zaman dile getiriyor, diğer taraflar da söylüyorlar. Bölgede terör belasından kurtulmuş, bu sorunu çözmüş bir Türkiye’nin, güçlü bir Türkiye’nin var olmasını istemeyen bütün güçler bu sabotajlara aracılık da edebilirler, bu sabotajları bizzat gerçekleştirebilirler. Burada bizim üzerimize düşen sabotajların peşine düşüp süreci terk etmemektir. Biz, süreç konusunda kesin bir irade ortaya koyduk en baştan beri ve sonuna kadar herhangi bir provokasyonun peşine düşmeden çözüm sürecini devam ettirecek ve sonlandıracağız. Çözüme katkı sunan herkesin katkısına da açık olduğumuzu bugün grup konuşmasında Sayın Başbakanımız ifade etti” şeklinde konuştu.

“Türkiye 2023’e Yürüyecekse Terör Belasından Kurtulmalıdır”

Cenazelerin Türkiye’ye getirilmesi ve sonrasında provakatif eylemlerinin olup olmayacağı yönündeki soruya ise Mahir Ünal; “Bu konuda bugün grup konuşmasında Sayın Başbakanımızın yaptığı bir çağrı var. Özellikle cenazelerin kaldırılması sırasında vatandaşlarımızın bu tür provakatif eylemlere asla prim vermemesi, sağduyulu davranması, çözümden yana olan insanların bu konu da hassasiyet göstermesi, dolayısıyla Diyarbakır’da, Mersin’de, Kahramanmaraş’ta bu tür provokatif eylemlere ve bu tür provokatif eylemlerin ortaya çıkaracağı bir takım tatsız sonuçlara ulaşmamak için gerekli önlemler alınıyor. Vatandaşlarımızdan da bu konuda hassasiyet bekliyoruz. Bundan sonra da süreci sabote etmek isteyen belli girişimler olacaktır. Bu, bir samimiyet testidir. Bu süreç çözümden yana olanlar ve bu sorunun devam etmesini, bu sorundan beslenenler olarak ikiye ayrılıyor. Biz çözümden yanayız, Türkiye’nin bu beladan kurtulmasından yanayız ve siyasi iktidar olarak da bu sorunu çözmek, Türkiye’yi bu beladan kurtarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü Türkiye 2023’e yürüyecekse, Türkiye 2071’e yürüyecekse Türkiye terör belasından kurtulmalıdır, sorunlarını çözen, demokratikleşme sürecini devam ettiren, temel hak ve özgürlükler konusunda sorun yaşamayan, anayasasını tamamlamış, gelişmiş, müreffeh, zengin bir Türkiye ancak 2023’e yürüyebilir, bunun için de milli birliğimize, kardeşliğimize, kardeşlik hukukumuza son derece bağlı kalarak bu süreci yürütebilir” dedi.

“Süreç, BDP için Bir Samimiyet Testidir”

AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal son olarak sürece kamuoyunun desteğine değinerek şunları söyledi; “Şu anda bütün kamuoyu nezdinde çözüm sürecinin devam etmesi ve bu sorunun bir çözüme kavuşması konusunda genel bir mutabakat var. CHP bu konuda mütereddit bir tavır sergilemekle birlikte çözüme katkı sunma taraftarı gözüküyor. MHP’nin bu konuda tavrı çok daha başka. O konuya hiç girmek istemiyoruz. BDP için ise bu süreç bir samimiyet testidir. Gerçekten çözümden yana mı ve seçmeninin kendisine verdiği siyasi iradeyi çözümden yana mı kullanacak yoksa sorundan yana mı kullanacak bunun için de samimiyet bir testidir” dedi.

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Elbistan'da Hava