MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, hükümetin 11. bütçesinin de daha önceki bütçeleri gibi tamamen vergiye dayalı kaynaklar üzerine hazırlanmış olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu’nda yapmış olduğu 2013 yılı bütçe konuşmasında, hükümet bu kaynakları, toplumun günlük hayata kullandıkları pek çok ürüne zam yaparak sağlamayı planladığına işaret ederek, hükümetin gelir kaynaklarının en başında akaryakıt zamlarının birinci sırada geldiğini ifade etti.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Türkiye’nin bu nedenle, son 10 yıldır dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanır hale geldiğine de dikkat çekerek, "AKP iktidarı öncesi 1.6 lira olan benzinin litre fiyatı yapılan son zamlardan sonra 4.76 liraya yükselmiştir. Hükümet, sadece akaryakıta zam yapmakla kalmayıp, bütçe öncesi ve sonrası sürekli olarak pek çok ürüne zam yapmaya başlamıştır.” dedi.
Dedeoğlu, hükümetin bütçe açıklarını zam yaparak vatandaşların sırtına yüklemeyi adeta bir alışkanlık haline getirdiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Memur maaşlarına bütçe dengeleri bozulur gerekçesiyle 4+4 oranında zam yapan hükümet, 2012 yılı içinde elektrik fiyatlarını yüzde 21, doğalgaz fiyatlarını yüzde 29.3 ve LPG fiyatlarını da yüzde 25.9 oranında artırmıştır. Motorlu taşıtlardan alınan vergileri artıran hükümet, tapu işlemleri üzerinden alınan binde 16.5 oranındaki harçları da binde 20 olarak yeniden düzenlemiştir. Yapılan bütün bu zamlar, piyasada tüm ürünlere kısa sürede yansımış ve fiyatları atmıştır. Hükümet bu bütçede de, geçmiş bütçelerde olduğu gibi işçiyi, memuru, emekliyi, esnafı, çiftçiyi, asgari ücretliyi ve dar gelirliyi unutmuştur. Bu durumda, Kahramanmaraş ilimizde yıllardır ağır aksak devam eden yatırımlar, 2013 yılı içinde de kaynak sıkıntısı nedeniyle tamamlanamayacaktır.”
Hükümetin her seçim öncesi açılım politikasında geri adım attığını öne süren Dedeoğlu, seçmenin oyunu aldıktan sonra hükümetin seçim sonrası yeniden açılım politikalarını sürdürdüğünü belirterek; “Uygulanan açılım politikaları, adım adım Türkiye’yi bölünmeye götürmektedir. Gelinen bu noktada, hükümet tarafından terör konusunda mücadele yerine müzakerenin tercih edilmesi de ülkemize bölücü terörü bitirememiştir. Tam tersine terörü daha da artırmıştır. Yapılan araştırmalar bunu göstermektedir. Son 10 yılda toplam 1163 güvenlik görevlimiz bölücü terör örgütü elamanları tarafından haince şehit edilmiştir. Ülkemiz, terör konusunda ağır bedeller ödemeye devam etmektedir.
Açılım politikaları, Türkiye’yi terör konusunda daha da kötü bir noktaya getirmiştir. Hükümet, bölücü terörle daha etkin bir mücadele başlatmalıdır. Terör mutlaka bitmeli, ülkede huzur ve güven ortamı yeniden kavuşmalıdır.”