10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir açıklama yapan Eğitim-Sen Elbistan Temsilcisi Abidin Kul şunları söyledi; “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 64. yılı kutlanıyor. İnsan hakları konusunda uluslararası hukukta en önemli belge olarak nitelendirilen "Evrensel Bildirge"nin kabul edilişinin 64. yılında Türkiye, insan hak ve özgürlükleri alanında bugüne kadar ortaya çıkan en karanlık günleri yaşıyor.
Türkiye, Bildirge`nin kabul edilişinden bir yıl sonra metni imzalamasına rağmen, Bildirge`de yer alan haklar, sadece metin üzerinde kalmaya devam ediyor. Özellikle son yıllarda artan savaşlar, bölgesel çatışmalar sürekli birbirini beslemekte ve bu durumdan en büyük zararı ise yoksul ve savunmasız halklar görmektedir. Savaşın acılarını silmek için hazırlanan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘nin yıldönümünde, özellikle Ortadoğu`da yaşayan halklar, yeni bir savaş ve yıkım ortamıyla karşı karşıya bırakılmak istenmektedir.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nin kabul edilişinin yıldönümünde, insan hak ve özgürlükleri açısından bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye`de de ciddi bir geriye gidiş yaşanmaktadır. Roboski katliamının henüz çözülmemiş olması, son dönemde hızla artan kadın cinayetleri, işkence ve kötü muamelenin sürmesi, seçilmiş vekillerin, belediye başkanlarının ve sendikacıların siyasi operasyonlarla gözaltına alınıp, tutuklanması gibi pek çok konuda insan hakları ihlalleri yaşandığı bilinmektedir.
Türkiye`de 12 Eylül döneminden kalan, yasakçı ve özgürlükleri kısıtlayıcı çok sayıda düzenleme, sendikal haklar ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin önünde bir duvar gibi yükselmeyi sürdürmektedir. Ancak tuğlaları egemen sistem tarafından örülmüş hiçbir duvarın halkın örgütlü mücadelesi karşısında ayakta durmasının mümkün olmadığı bilinmelidir.
Bugün Türkiye`de, insan hakları alanında, özellikle düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğü önünde hâlâ ciddi yasal ve fiili engeller bulunmaktadır. Geçtiğimiz dönemde özellikle KESK ve bağlı sendikalara yönelik olarak yaşanan baskılar sonucunda onlarca sendika yönetici ve üyesi tutuklanmış, aylardır ne ile suçlandıklarını bilmeden mahkemeye çıkmayı beklemektedir.
KESK`e bağlı sendikaların üye ve yöneticilerine yönelik baskı, sürgün ve tutuklamaların siyasi iktidarı tasarrufu ve yönlendirmesi ile yapıldığı bilinmesine rağmen, sendikaları "hizaya getirme" amaçlı olarak yapılan her türlü girişim ve saldırı karşısında örgütlü gücümüzle duracağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu tutumumuzun bir göstergesi olarak, toplumun tüm duyarlı kesimlerini 13 Aralık`ta duruşmaları yapılacak olan KESK`li kadın tutukluların duruşmasına davet ediyor, sendikal faaliyetlerinden dolayı tutuklanan arkadaşlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Eğitim-Sen olarak, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle, dünyada ve Türkiye`de kalıcı barışın sağlanması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğine inanıyor, toplumun tüm kesimlerini haklarına, özgürlüklerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”