Bir dizi ziyaret ve programlara katılmak üzere Elbistan’a gelen AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Türkiye Parlamenterler Birliği Başkanı Nevzat Pakdil, içerisinde bulunduğumuz Muharrem Ayı nedeniyle beraberinde AK Parti Elbistan İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca, İl başkan Yardımcısı Mehmet Eken, il genel meclisi üyeleri, parti yönetimiyle birlikte Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Elbistan Şubesi Başkanı Ali Rıza Cimikoğlu’nu ziyaret etti.
Misafirlerini vakfın girişinde karşılayan Cimikoğlu, Pakdil ve beraberindekilere ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Sivil toplum kuruluşlarının önemine değinen Pakdil; “Bir toplumda sivil toplum kuruluşları ne kadar güçlüyse o toplum da o kadar dinamik bir toplum haline geliyor” dedi.
Muharrem Ayı’nın herkes açısından da önemli bir ay olduğunu ifade eden Milletvekili Nevzat Pakdil; “Bu Muharrem Ayı, her birimiz açısından önemli bir aydır. Burada hiç kimsenin istemediği, geçmişten bugünlere kadar gelen bir acıyı hep beraber yaşadık. Hz. Hüseyin efendimizin şehit edilmesi hepimizin büyük acısıdır. Cennetin güzel delikanlılarından, güzel insanlarından birisi olan O insana yapılan muamele hakikaten bir zulümdür. İnsanlar onu yapanları lanetle anıyor, Hz. Hüseyin efendimizle beraber olan insanları da şükranla ve hayırla anıyor. Onlar, o günkü kahramanca direnişleri, tavırlarıyla birlikte bugünün insanlarına da ışık tutmuş oluyorlar. Kerbela faciası hakikaten hepimizin yüreklerinde acıdır, sızıdır. Bugün de o işi yapmış olanları Allah’ın gazabına havale ediyoruz. Rahmete kavuşanları da rahmetle yad ediyoruz. Ümit ediyoruz ki onlar inşallah cennetteki yerlerini almışlardır. Bu vesileyle onların güzel ahlakından, davranışından, yaşayışlarından örnek alarak kendimize örnek seçerek hayatımızı ona göre yönlendirmekte her birimizin vazifesidir” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Elbistan Şubesi Başkanı Ali Rıza Cimikoğlu ise Pakdil ve beraberindekilere vakfın faaliyetleri hakkında bilgi vererek; “Bu Muharrem Ayı sizin de değindiniz gibi ‘yanlış bir olay’ mı diyeyim, veyahut da ‘tarihte istemediğimiz bir hadise’ mi diyeyim o şekilde cereyan etmiş. Ondan dolayı biz Alevi toplumu olarak Muharrem Ayı’nı Yas-ı matem Ayı olarak idrak ediyoruz. Elbette ki bu ayda değişik hadiseler olmuştur. Biz bu ayı matem ayı olarak idrak ediyoruz, bu şekilde orucumuzu tutuyoruz. Bizim burada alevi toplumunun hiçbir komşumuzla, hiçbir arkadaşımızla, hiçbir kimseyle bir sıkıntımız yok, kendi halimizde, kendi, yağımızda kavruluyoruz. Alevi insanı hiçbir zaman eli kana bulaşmamıştır, bu tür şeyi tasvip etmez, kabullenmez. Akşamları burada oruç açmak isteyen canlarımız geliyor. Biz kimseyi ayırmıyoruz. Burada ‘sen-ben’ diye bir kavram zaten yanlış. Sosyal faaliyetlerde üzerimize düşeni zaten yapıyoruz” dedi.