Saadet Partisi Elbistan İlçe Başkanı Harun Yüksel, bir açıklama yaparak Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un genel başkanlığa seçildiği büyük kongreyi değerlendirdi.
Saadet partisi Elbistan ilçe Teşkilatı olarak büyük kongrede tam kadro olarak yer aldıklarını ve kongreye Elbistan’dan da yoğun katılım olduğunu belirten İlçe Başkanı Harun Yüksel, Ankara dönüşü yapmış olduğu yazılı bir açıklama ile büyük kongreyi değerlendirdi.
Yüksel, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Partimizin 3. Büyük Kongresi’nde atılım ve açılıma yeni başlangıç oldu. Kongrenin yapılışında müşahede edip, katılımın çokluğu ve heyecanı bizim de heyecanımız oldu. Sükunet ve samimiyet harmanlaştı. Millet artık milli görüşü heyecanla bekliyor. Buna tanık olduk.
Kongremiz yeni kan değişimi ile Partimiz Genel Başkanlığına seçilen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, güçlü iradesi ve kariyeri ile daha dinç ve güçlü olarak yeni bir şevkle göreve başladı. Milletimize ümit, güven ve sadakat sunan bu kongre ülkemizin tüm sıkıntılarına çözümler sunan güçlü projeler meydana koymuştur. Ekonomi, özgürlükler, dış politika ve tüm meselelerimizin düzelmesi milli görüşle yapılabilir.
Şimdi ‘vira bismillah’ deme zamanıdır. Yeniden yola çıkma, sözümüzü kavileştirme, birbirimize söz verme zamanıdır. Teröre sebep olan bataklıklarıkurutmak, bağımsız, güçlü, müreffeh, adaletle üreten ve bölüşen, özgür,öncü, kardeşliği tesis etmiş, barış ve huzur içinde, zulmü, yoksulluğu, yolsuzluğu sona erdirmek için ‘evet’ diyenlere saflarımız ve kapılarımız açıktır.
Yeniden Büyük Türkiye İdealiyle yeni bir yapılanmaya gidiyoruz.Tecrübe ve dinamizmi birleştirerek kadrolarımızı güçlendiriyoruz. Bu yeni dönemde ülkemizi içine sürüklendiği girdaptan çıkaracak atılım ve açılım politikalarımızı paylaşmak için Saadet! Şimdi! Çünkükaybedecek vakit kalmadı.”
Açıklamalarının devamında Cumhuriyetimizin 85. yıldönümünü de kutlayan Saadet Partisi Elbistan İlçe Başkanı Harun Yüksel, Türk Milleti’nin 85 yıl önce hiçbir baskı ve dayatmaya boyun eğmeyeceğini bütün dünyaya haykırdığını ve her ferdin bu sözün ve davanın arkasında olduğunu ifade ederek; “Arkasında olduğu için de Cumhuriyetin eşit ve hür vatandaşlarıdır. Cumhuriyet;ırkı, dili, inancı, ne olursa olsun bu topraklar üzerinde yaşayan her vatandaşın ortak varlığı ve ortak teminatıdır. Cumhuriyet; kimseye ayrıcalık sağlamadığı gibi, kimseye ayrımcılık yapma hakkı da vermez. Tam tersine İstanbul’daki vatandaşıyla Hakkâri’deki vatandaşına aynı siyasi ve iktisadi imkânları, aynı özgürlük ve hakları sağlamakla mükelleftir. Çünkü; İstanbul ile Şemdinli arasındaki fark ortadan kalktıkça Cumhuriyet gerçek mana ve anlamını kazanacaktır.
Bu imkân ve özgürlüklerin gerçekleşmesini, hayata geçirilmesini sağlayacak kurumsal davranış birliğini gerçekleştirecek siyasi iddia ve iradeyi ortaya koyabildiğimiz ölçüde geleceğe umut ve güvenle bakabiliriz.
Terör saldırılarında kaybettiğimiz şehitler, coşkularımıza hüzün, sevinçlerimize gölge düşürmektedir. Terörizmin amacı bu topraklar üzerinde bin yıllık tarih, kültür ve din birliğiyle oluşmuş kardeşliği yok etmektir. Milletimiz sahip olduğu engin tarihi tecrübe ile bu oyuna düşmeyecektir. Bu güçlere gereken dersi, 85 yıl önce istiklal savaşıyla Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkez’iyle, topyekûn bir millet vermiştir.
O yüzden milletimizin kardeşliğini yok etmeye kimsenin gücü yetmez ve yetmeyecektir. Bu duygu ve inançla tüm milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet bayramını kutluyor, Gazi Mustafa Kemalve silah arkadaşları başta olmak üzere, Milli Mücadele ruhunu Anadolu’ya taşıyanları ve bu topraklar için canlarını veren isimsiz bütün kahramanları rahmet, şükran ve minnetle anıyorum” sözleri ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.