|
Âdemoğlu sahip ol verdiğin her sözüne, Toprak olur dönersin mutlak bir gün özüne. ÂDEMOĞLU Süzülüp giderken dünya üstünden, Kimler geldi geçti, say Âdemoğlu. Sula filizleri gönül testinden. Kök salıp yeşersin, bey Âdemoğlu.
Gemin yürür iken çıkmadan hattan, Doldur eteğini, “der”, bu hasattan. Şeytanın yolundan, kin ve fesattan, Kendini arıtıp soy Âdemoğlu.
Haram tabağına ekmek banarken, Kısacık ömründe, mülke kanarken, Dünyaları yutup doymam sanırken, Bir avuç toprakla doy Âdemoğlu.
Koşturdu peşinden nefes nefese, Dizgin vurmak çok zor azgın nefise, Tutup koyamazsan onu kafese, Halin nice olur Oyy Âdemoğlu.
Sanmayasın sana uğramaz ecel, An gelir yorulur tükenir mecal, Ruhunu bedenden sökünce bir el, Kapanır defterin ey Âdemoğlu.
Uslan “Mahir” sen de, biraz yavaş ol, İlahi sevgiyle ilim irfan dol, Nihayete erdi, hayat denen yol, Azığın yok ise vay Âdemoğlu.
|
|